Bir mektup düşünün ki 60 sayfaya yakın ve okurken asla sıkılmıyorsunuz. Aksine kadının hissettiklerini öyle güzel anlıyorsunuz ki ! Tabii bunun yanında mektubun yazıldığı adama kızmayı da ihmal etmiyorsunuz. Kadın adamın analizini henüz çocukken bile öyle güzel yapmış ki daha sonra yaşanılanlara karar verirken bunlara istinaden davrandığını okuyoruz. Bence o karakterde bir adama olanı anlatmamak doğru bir tercih ama yine o karakterde bir adamın bazı şeyleri kendiliğinden anlamasını beklemek bence boşa bir çabaydı. Satranç kitabında olduğu gibi kusursuz bir dil ve oldukça akıcı bir hikayeydi.
Kitaptan bazı alıntılar:
"Çünkü daracık hayatları olanlar , kapılarının önüne gelen her yeni karşısında meraka kapılırlar."
"Sen benim için her şeydin , bütün hayatımdın. Benim için her şey, ancak seninle bağıntılı olduğu ölçüde vardı, hayatımdakilerin hepsi ancak seninle bağlantılı olduğu ölçüde anlamlıydı"
0 yorum